Ramazan Ayında Reflü ve Gastrite Dikkat!

Ramazan ayında oruç tutmanın vücudumuza bir çok olumlu etkisi vardır. Vücudumuzu alkol, sigara gibi zararlı maddelerden bir süre de olsa uzaklaştırır, kilo kontrolünü sağlar, düzenli kılınan teravih namazları ile bir nevi spor alışkanlığı oluşturulur. Ramazan ayı vücudumuz için özellikle gastrointestinal sistem için sınav ayı gibidir. Uzun süren açlık ile mide asit ve pepsin salgısını arttırır ve bu durum gaz, şişkinlik, hazımsızlık gibi şikayetlere yol açar. Göğüs bölgesimizde yanma olması, ağzımıza acı su gelmesi ve süre gelen öksürük gibi reflü belirtilerinde Ramazan ayında ciddi anlamda artışlar olabilir. Az ve sık sık yemek yemek, son derece önemliyken uzun süreli açlıklar ve sonrasında ağır öğünlerle beslenmek, reflü hastalığının aktifleşmesine yol açabilir. Reflü ve ülseri olanların eğer isterse oruç tutabileceklerini ama şikayetleri belirginse mutlaka bir gastroenteroloji hekimine başvurmaları uzmanlar tarafından önerilmektedir.

İçinde bulunduğumuz Haziran ayı gibi gündüzlerin uzun ve sıcak olduğu yaz dönemlerinde, oruç tutulurken dikkat edilmesi gereken en önemli konu, vücudun ciddi miktarda sıvı ve tuz ihtiyacının olmasıdır. Günlük 2 ila 4 litre arasında olan sıvı ihtiyacımız yaz aylarında daha da artmaktadır. Vücudumuzun sıvı ihtiyacını karşılamak için tüketilmesi gereken ana içecek elbette sudur, ancak yanında tuz alımı da ihmal edilmemelidir. Çünkü vücutta suyun saklanması için tuza ihtiyaç vardır.

İftar sofralarında çorba, cacık ve komposto gibi sıvı-elektrolit oranı yüksek olan besinlerin alınması, iftar ile sahur arasında ise soda ve ayran gibi içeceklerin aralıklı olarak içilmesi de sıvı ihtiyacını karşılamak için oldukça gereklidir. Doğru olan iftarla uyku zamanı arasında geçen sürede en az 2 litre, sahurda ise 1 litre su veya sulu gıda alınması çok mühimdir.
Yaklaşık 14 saati bulan uzun süreli bu açlık döneminden sonra boş midemize birden bire aşırı miktarda besin girmesi de reflü ve gastriti olan hastalarda şikayetlere yol açmaktadır.

İlginizi Çekebilir  Nasıl Daha Fit Görünebilirsiniz?

Her seferinde İftara çorba veya su gibi sıvı besinlerle başlayıp, 5-6 dakika bekleyip daha sonra az yağlı veya tercihen yağsız et veya sebze yemeği cacık, salata ile devam edilmelidir.
Özellikle reflü hastaları karbonhidrattan zengin hamur işi, kızartma gibi aşırı yağlı yiyecekler yememelidir. Bu tip gıdaların alımı reflü şikayetlerinde artışa neden olmaktadır.
İrritabl bağırsak sendromu ve reflüsü olanların iftar sırasında besinleri çok iyi çiğneyerek yutmaları, yemek yedikten sonra bir süre sırt üstü yatmamaları ve sindirimi kolay sulu, lifli, zeytinyağlı besinleri seçmesi gerekmektedir.
İftardan sonra tatlı veya meyve tüketilecekse tatlıların sütlü tatlılardan seçilmesi ve az miktarda tercih edilmesi gerekir.Bunun yanında akşam saatlerinde sindirimi güç olan kabuklu meyveler yerine çilek, muz gibi lif oranı yüksek olan meyveler tercih edilmelidir.
İftar ile sahur arasında sık aralıklarla az az ara öğün tüketmek, sahur sırasında daha az gıda tüketilmesine neden olacağından önerilir.
Sahurda da yağlı kızartmalar, hamur işi tüketmekten kaçınılmalı ve sahurdan sonra hemen uyumamak, mide boşalması için 1-2 saat süre geçtikten sonra uyumak reflü ve gastiriti olan kişiler için alınacak basitçe önlemlerin başında gelmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu