Anahtar Deliği Cerrahisi

Anahtar deliği cerrahisinin icadına kadar, ameliyat olmak büyük bir yara izi ve en azından birkaç gün boyunca hastanede yatmak demekti. Artık cerrahlar, çok daha küçük bir kesikten, belki de yalnızca birkaç santimetrelik bir açıklıktan ameliyat yapmayı öğrenebiliyorlar. Bu keşifle birlikte hastalar çok daha az acı çekerek, yara izi neredeyse bırakmayacak bir biçimde hastanede daha kısa bir süre kalırlar.

 

İki bin yıldan uzun bir süredir doktorlar vücudun içine bakmak için aletler kullanıyor. Endoskopi olarak bilinen bu işlem, organ veya konuk içlerine ulaşmak için ağız, anüs ya da vajina gibi mevcut vücut açıklıkları kullanır.

 

Ancak 19.yüzyıla gelindiğinde doktorlar bu yöntemi daha ileriye taşıyabildiler. İlken, vücudun içini daha iyi görmek amacıyla ışık ve aynalar sistemi olan boru endoskopları kullanmaya başladılar. İlk ışık kaynakları, zaman zaman hastayı yakma tehlikesi oluşturan çıplak alevlerdi. 19. Yüzyılın sonuna doğru, endoskoplarda minyatür elektrik ışıkları bulunuyordu.

 

20.yüzyılda gelindiğinde, cerrahlar vücudun içini incelemek üzere göğüs ve karında delikler açmayı denemeye başladı. Karın boşluğunu incelemek için endoskop kullanılması laparoskopi olarak bilinir oldu.

 

 

1930’lara gelindiğinde fiberoptiklerin icadı, ışık kaynağının esnek ve daha ince bir endoskopa dahil edilebilmesini sağladı. Aynı zamanda, küçük açıklıklardan karın boşluğuna geçmek üzere forsepsler ve minyatür lazerler gibi yeni araçlar tasarlandı. 1970’lerde ise, cerrahların endoskoplara takılan minyatür kameralarla vücut içine ait görüntüleri ekran üzerinde görebilmeleri mümkün oldu.

 

Bu gelişmeler sayesinde, cerrahlar endoskopiyle ameliyat yapma imkanını göz önünde bulundurabildiler. Almanya’daki Kiel Üniversitesi’ndeki bir jinekolog olan Kurt Semm, çalışma arkadaşlarının muhalefetine rağmen cerrahi için laparoskopi kullanımını birkaç yıl boyunca denedi. O zamanlar, ameliyat yaparken çıkarılan organları görüp hissedememek tehlikeli bulunuyordu. Semm’in yöntemleri o kadar tehlikeli bulunuyordu ki doğum ve jinekoloji profesörü olarak atanmasının ardından çalışma arkadaşları kendisine beyin taraması yaptırması gerektiğini ısrarla salık verdiler. Zira beyninin hasar gördüğünü düşünüyorlardı.

İlginizi Çekebilir  Arı Zehri ve Faydaları, Arı Zehrinin Tarihçesi

 

Ne var ki, çağdaşlarının alaylarına rağmen, Semm, 1980’de dünyanın laparoskopla yapılmış ilk cerrahi işlemi olan bir apendektomi gerçekleştirdi.

Çalışması Avrupalı cerrahların ilgilsini çekti ve 1985’de Böblingen Üniversitesi’nden Erich Mühe, ilk laparoskopik kolesistektomi (safra kesesini alma) operasyonunu yaptı. Çok geçmeden daha fazla cerrah bu yöntemi kullanmaya başladı ve sadece birkaç yıl sonra, 1990’da, Avrupa endoskopik cerrahi derneği (Europen Association of Endoscopic Surgey –EAES) Paris’te kuruldu. İki yıl içinde, Avrupa’daki cerrahların çoğu minimal invazif yöntemlerle ameliyat yapmaya başlamıştı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu